üçlü evlilik

ÜÇLÜ EVLİLİKBiz 43 ve 33 yaşlarında çiftiz. Gençlik yıllarında flört ederek evlendik. Eşim Nazlı alımlı bir kadındır. Ölçüleri 1.63 boyunda 52 kilo ağırlığında kumral ama şu an açık sarı saçlarıyla çakma sarışın, açık tenli bir afet. Kilosundan anlayabilirsiniz yağlı basenli hiç bir yeri yok. Vücudu bir kadını tarif ederken elle çizesiniz ya öyle biri. En büyük takıntım kadının kalçasıdır. Nazlı’nın kalçaları yukarı doğrudur, hele topuklu giydiğinde kalçaları dışarı çıkık durur, diridir. Ben Murat ise, 175 boyunda ve 72 kilo ağırlığında normal vücut yapılıyım. Eşim güzelse ben de yakışıklıyım. İkimiz de üniversite mezunuyuz. İşlerimizi söylemek istemiyorum ama saygın mesleklerimiz var. Sağlık sektöründe kendi işyerlerimizde çalışıyoruz.Eşimle ilk birlikte olmamız evlenmeden önceye dayanır. Dokuz sene önce de evlendik. Evlendikten sonra çeşitli fantezileri paylaşarak şehvetli sevişmeler yaşadık. Ancak çocuk meselesini hep işleri oturtalım, biraz daha hayatımızı yaşayalım bahaneleriyle erteleyelim derken artık çocuk istemediğimize karar verdik. Anlayacağınız çocuğumuz şu anda yok ve fikrimiz değişmezse olmayacakta. Çünkü sizlere burada paylaşacağım hayat hikayemiz sayesinde çok değişik zevklerin farkına vardık. Bunlardan da kolay vazgeçeceğimizi sanmıyorum.İlk önce ben swinger fantezisine takıldım. Değişiklik aramaya başladım ama eşimi aldatmak istemiyordum. Ben başka birinin karısıyla olurken eşim buna razı olur muydu? Dahası o kadının kocasıyla olabilir miydi? Daha da fazlası bunu ben kaldırabilir miydim? Tereddütlüydüm. Ama izlediğim porno filmler, okuduğum erotik eşli hikayeler kafamda takıntı olmuştu. Yatakta Nazlı’ya bu fanteziyi açmaya başladım. Başta bu fanteziyi dinlemek ya da sevişirken yaşıyormuş gibi yapmak istemedi. Ama ben sürekli ısrarcı oldum, onu zorladım. Evliliğimizin beşinci yılıydı, swinger deneyimini yaşamayı kabul etti. Ama kimle yaşayacaktık. Dört yıl önce şimdiki gibi yaygın bir şekilde internette swinger siteleri de yoktu. Yaz yaklaştığı için belki bize uygun bir çift bulabileceğimizi düşündüm. Düşündüğüm gibi de oldu. Çeşme’de kaldığımız otelde yan odadaki genç İngiliz çiftle karşılaştıkça laf attıktan sonra otelin barında tanışma fırsatı bulduk. Tatilimizin hiç unutmam beşinci günüydü, otelin diskosunda hem içip hem muhabbet ediyorduk bahsettiğim çiftle. Bayanlar bir ara lavaboya gittiklerinde, Vincent Nazlı’nın çok güzel bir kadın olduğunu söyledi. Ben de teşekkür ederek eşi Adela’nın da çok güzel olduğunu söyledim. Adela dalgalı sarı saçlı benim boylarımda düzgün vücutlu bir bayandı. Vincent ve Adela yeni evlenmiş bir çiftti. Bu onların ikinci tatiliydi. Neyse benim iltifatıma da Vincent teşekkür etti. Geri döndüğünde istersem Adela ile dans edebileceğimi, izin verirsem onun da Nazlı ile dans etmek istediğini söyledi. Ben de tabiî ki dedim ve benim fantezimin swinger olduğunu ekledim, Avrupa’da bu tür kulüplerin olduğunu duyduğumu gerçek olup olmadığını sordum. Vincent ise doğru olduğunu ama kendilerinin hiç yaşamadığını söyledi. Ama belki bu gece sizinle yaşarız, baksana sen baya bu konuyla ilgilisin diyerek güldü. Sonuçta kafalar zaten dumanlı, dans derken gecenin ikisi odamıza çıktık. Herkes kendi odasının kapısında iyi geceler dilerken, ben gelin bi kaç bişeylerde bizim oda da içelim dedim. Vincent gülerek sen bu işin peşini bırakmayacaksın dedi ve teklifi ikisi de kabul ederek odamıza geldiler. Oda da bulunan viskiden bardakları doldurdum, herkese çikolatalı gofretini verdim. Tv den de bir müzik kanalı açtım. İçeride loş ışıklar açık, tam ortam kıvamında ama nasıl başlatacağım bu işi bilemiyordum. Neyseki Vincent imdadıma yetişti, oturduğu koltuktan kalkarak yatakta oturan eşimin yanına oturdu. O na çok güzel bir kadın olduğunu söyleyerek iltifat etti, beraber ettikleri danstan çok etkilendiğini söyleyerek burada devam edelim mi diye sordu. Onlar dans etmeye başladığında bende Adela’nın yanına oturdum. Adela, Vincent’in kendisine benim fantezimden bahsettiğini, kendisinin kabul ettiğini söyledi. Ben sanırım o an baya bi kızardım, çünkü Adela parmağıyla beni işaret ederek güldü. Hem bunu yaşamak istiyorsun hem utanıyorsun dedi. Nazlı ile Vincet’e baktığımda, Nazlı başını Vincet’in göğsüne yaslamış hala dans ediyorlardı. Vincent ile göz göze geldik bir an. Vincent Nazlı’nın çenesini usulca kaldırarak, dudaklarında öpmeye başladı. Bunu gördüğümde biran kıskanır gibi oldum ama Nazlı’nın şehvetle karşılık vermesi, benim erkekliğimi havaya kaldırmıştı. Değişik bir haz duydum. Eşimi, onu paylaşacak kadar sevdiğimin farkına vardım. Ben de Adela’nın ıslak dudaklarına yumuşak bir buse konduruyordum ki, yanı başımda Nazlı’yı fark ettim. Nazlı hepimizden özür dileyerek, bunu yapamayacağını, devam etmek istemediğini söyledi. Onlar da anlayışla karşılayarak odalarına gittiler. Anlamamıştım… Neden vazgeçtiğini Nazlı’nın. Sabah alkolün bile etkisi geçmeden kalkıp, 2 günümüz daha olmasına rağmen oteli terk ettik ve evimizin yolunu tuttuk. Nazlı Vincent’ın dokunuşunun, öpmesinin kısacası her şeyinin farklı olduğunu ve kendisini çok heyecanlandırdığını, hatta Vincent onu öperken okşarken beni de yanında istediğini, bir müddet sonra onlara katılmamı beklediğini fakat benim Adela’yı öperken görmesi ile her şeyi unuttuğunu, çok kıskandığını itiraf etti. Böylece Nazlı bizim swinger deneyimimize daha başlamadan deyim yerindeyse taş koymuştu. Ama ben vazgeçmedim, sevişirken Vincent olup onun da isteklenmesini sağlamaya çalışıyordum. Bir sene sonra yine tatile gideceğimiz zaman yaklaşmıştı. Bir gece seviştikten sonra geçen sene olmaya ramak kalmış ilişkiyi bu sene yeniden denemek istediğimi söyleyerek Nazlı’nın da bu deneyime olup olmadığını sordum. Ama asla başka bir kadının olduğu böyle bir ortama giremeyeceğini söyledi. Ben de içimden kızarak ama çaktırmadan o zaman sadece erkek alalım diyiverdim. Nazlı tamam ona okey demez mi? Dedi… Hiç cevap vermedim ama bari bunu yaşarsak belki sonra eş değişimine de razı olur diye düşündüm. Aslında içimden Nazlı’nın başka bir erkekle nasıl sevişeceği, nasıl zevk alacağı gibi sorular beni azdırıyor, Nazlı’yı daha da istiyordum. Yani ikinci bir erkeğin bizimle olma fikri yada ihtimali hoşuma gidiyordu galiba. Bu duygularla tatile gittik. O sene Kuşadası’nda ünlü bir otele gittik. Nazlı’yla nasıl bir erkek bulacağız diye düşünürken, ben Nazlı’ya bazen yalnız takılmasını, belki o zaman birinin kendisine yanaşabileceğini söyledim. Oteldeki yabancıların çoğu Rus’tu ama oteldeki üçüncü günümüzdü bir İtalyan Nazlı’ya çeşitli bahanelerle havuz kenarında yanaşmış ve tanışmışlar. Benedetto Türkiye’ye bir erkek arkadaşıyla gelmiş. Kendisini hiç görmedik o yüzden belki adını yanlış hatırlayabilirim ama sanırım adı Galtem’di. Benedetto arkadaşı ile bir haftadır burada tatilde olduklarını fakat Galtem’in işleri nedeniyle İtalya’ya döndüğünü, kendisinin 3-4 gün daha kalacağını söylemiş. Nazlı ise evli olduğunu ve benle tatilde olduğunu söyleyerek, kendisinin yalnız kalmamasını, bizle takılabileceğini ve hatta o akşam yemeği bizle yemesini teklif etmiş. Benedetto yaklaşık benden 10 cm daha uzun, atletik vücutlu 30 yaşlarında buğday tenli bir erkekti. Nazlı odaya geldiğinde bana olanları anlattı. İkimiz de heyecanlıydık, acaba olur mu düşüncesi de vardı. Biz o heyecanla sevişmeye başladık, altımda Nazlı’yı doruğa ulaştırdıktan sonra amının içini spermlerimle doldurdum. Bir saat kadar kestirdikten sonra duş alıp akşam yemeği için hazırlandık. Benedetto ile buluştuğumuz da Nazlı bizi tanıştırdı. Çekingenliğimi üzerimden atmaya çalışarak elini samimiyetle sıktım. Ne de olsa bu gece belki de ortağım olacaktı. Yemekte Benedetto’nun İtalyan menşeli bir seramik makinası satan bir firmada çalıştığını, Türkiye’de temsilcilikleri olduğunu, iş nedeniyle tanığı bazı Türklerin olduğunu, bu yüzden bu yıl Türkiye’yi tercih ettiklerini öğrendik. Anlaşmak zor oluyordu, çünkü İngilizcesi bizim kadar iyi değildi ama İngilizcesini çok az bildiği Türkçe ile tamamlamaya çalışıyordu. Yemeklerimizi yedik, biraz daha alkolümüz ile sohbete devam ettikten ama yemek yediğimiz yer nede olsa açık büfe yemekhaneydi, sonra Kuşadası’nda bir bara gitmeyi muhabbete orada devam etmeyi teklif ettim. Benedetto ile Nazlı daha iyi olur dediler. Bizim aracımızla Kuşadası’na gittik. Araca zorla da olsa park yeri bulunda uygun bir bar bulduk. Küçük masamızda biz erkekler karşılıklı, Nazlı ortamızda oturuyordu. Benedetto bizi çok sevdiğini, cana yakın insanlar olduğumuzu söyledi, biz de duygularımızın karşılıklı olduğunu söyledik. Dönüşte Nazlı’ya devam mı tamam mı diye sorduğumda hınzırca gülümseyerek devam dedi. Otele döndüğümüzde daha önceki gibi Benedetto’yu odaya bişeyler içmeye devam etmek için davet ettim. Adam kokuyu almıştı sanırım, teklife sanki balıklama daldı. Odaya geldiğimizde minibarda sadece bira vardı, biraları dağıttım, yine tv de müzik bulup açtım. Nazlı bir ara tuvalete gittiğinde, Benedetto’ya karımı nasıl bulduğunu sordum.. Ağzının suyunun aktığını hissetim, çok güzel bir bayan dedi. Eğer kabul ederse bu geceyi biseks olmaksızın bizimle geçirebileceğini, Nazlı’nın da bunu istediğini söyledim. Böyle bir fırsat kaçırılır mı? Kabul etti tabi köftehor. Nazlı döndüğünde yanımıza oturmadan ayakta karşıladı, dans eder misin dedi Nazlı’ya. Müzik slow olmamasına rağmen slow dans etmeye başladılar. Birazdan Benedetto’nun elleri o muhteşem kalçalara kayarken ikisinin dudakları havada buluştu. Sanki birbirlerinin dudaklarını, dillerini koparacaklar sandım. O şehvet dolu öpüşten sonra Benedetto, boynuna doğru indi Nazlı’nın. Ürperen Nazlı iniltiler çıkarmaya başladı.Boyundan göğüs uçlarına indiğinde, o elma irisi göğüsler ağzında bir görünüyor bir kayboluyordu. Olay tam karşımda bir metre ötemdeydi, müthiş zevk alıyordum, nereleri tırmalasam bilemiyordum. Benedetto yavaş yavaş eşimi soymaya üzerindekileri tek tek çıkarmaya başlamıştı.. Artık karım benim ve onun karşısında çırılçıplaktı.. Nazlı elini Benedetto’nun fermuarına elini attı ve aletini dışarıya çıkardı. Benim alet 17 cm ve kalındır. Başkaları gibi elime cetvel alıp ölçmedim ama Benedettonun ki de benim kadardı işte, ama biraz daha kalındı sanırım. Nazlı kalkmış olan sikin ucuna bir buse kondurduktan sonra ayağa kalkıp adamı soyunmasına yardım etti. Ben de kimsenin yardımı olmadan kendim soyundum. Hepimiz çıplak kalmıştık. Onlar ayakta ben hala koltukta seyirci vaziyetindeydim. Karım karşımda benim gözlerime bakarak tekrar diz çökerek Benedetto’ya saksafon yapmaya başladı, adamın aletini iştahla yalıyordu.. Benedetto taş gibi olan aletini karımın ağzından çıkarıp karımı koltuğa itti ve bacaklarını ayırarak amını yalamaya ve dil darbeleri atmaya başladı.. Karım kendinden geçmiş küçük kasılmalar yaşıyordu.. Daha fazla dayanamayan karım Benedetto’ya artık sokması için yalvarıyordu… Benedetto sikini karımın amına değdirip daha da kudurtuyordu..ve sikinin başını karımın amına yavaşça sokmaya başladı..sikinin başı girmesiyle karım bir oh çekti.. artık yarısı girmişti..bir yandan da şehvetle öpüşüyorlar, birbirlerine çok iyisin gibi iltifatlarda bulunuyorlardı.. Benedetto karımın amına köküne kadar yavaşça soktuğunda ağzında göğüs uçlarını eziyordu…. Nazlı’nın içine girmesiyle birlikte karım karşılık vermeye başlamış oda kalçalarını kaldırıp indirip ritme girmişti. Oda ikisinin hırıltısı ve inlemeleriyle dolmuştu… karımın inlemeleri bacaklarıyla onu kendisine çekmesi yani istekli olması Benetto’yu da beni de daha da azdırmıştı… Nazlı hızlı ve sert darbelerle derin boşalmalar yaşıyordu…Daha fazla seyretmeye dayanamadım, yanlarına giderek saçlarından tuttuğum Nazlı’nın ağzına verdim.. şimdi hem ağzı hem de amı doluydu… normalde geç boşalırım ama çok etkilenmiştim ve Nazlı normalin üstünde emiyordu benim sikimi… ağzına boşalmaya başladım ama ne boşalma adeta fışkırdım ağzına Nazlı’nın… hepsini yutarken onun dakasılmaya başladığını hissetim.. kelebek etkisi gibi sonuçta Benetto da boşalacağını söyleyerek Nazlı’nın içinden çıkarak sikini ağzına vermesiyle boşalması bir oldu…karım Benedetto’nun sikini ağzından hiç çıkarmadan spermlerin tamamını yuttu… Benedetto kendini nefes nefes yatağa attı aynı benim gibi. Nazlı mayışmış bacakları koltuğun kollarında öylece kalakalmıştı. Spermlerden boğazım yapıştı dedi ilk.. yanına gidip bira bardağını uzattım.. boğazını açtı içerek. Daha sonra yanımıza gelip aramıza uzandı. Elimi amına attığımda hala ıslak olduğunu gördüm. Yavaş yavaş amını elimle tekrar uyarmaya başladığımda, Benedetto göğüslerini göğüslerini öpüyor, boynunu yalıyordu. Bir ara ellerimiz yer değiştirdi. Bir onunla bir benle öpüşmekten bıkmamıştı ama dudakları şişmişti adeta.. Benedetto karımın amını yalamaya tekrar dil darbeleri yapmaya başladı.. Benedetto arada dilini karımın arka deliğine sokup karımı kudurtuyordu.. Benedetto karımın siyah incisini yaladıkça karım kalçasını iyice Benedetto’nun suratına bastırıyordu.. çok zevk aldıgı belliydi.. ikimizin de siki taş gibi olmuştu.. bu şekle fazla dayanamayan karım Benedetto’nun sikinin üstüne çıkıp yavaşça köküne kadar oturdu.. Benedetto alttan yavaş yavaş tempoyu artırmaya başlamasıyla karımda inlemeye başladi..ben ise göğülerini emerek, okşayarak adeta zevk almasına yardım ediyordum.. şimdiye kadar bu kadar güzel bir şey yaşamadığını kendisini kraliçe gibi hissettiğini söylüyordu… 4-5 dakika bu pozisyonda sonra Benedetto’ya karımın içinden çıkmasını söyleyerek, onun yerini ben aldım.. şimdi Nazlı yüzü bana dönük benim üstümde inip kalkıyordu.. Benedetto’ya Nazlı’nın arkasını işaret ettiğimde, onu tost yapacağımızı anladı… karımı bu şekilde sikerken, Benedetto arka deliğe önce sürttürdü parmaklarıyla alıştırdı.. ben Nazlı’yı kalçalarından tutarak sabitledim… daha önce bende defalarca oraya girdiğim için Benedetto zorlanmadı ve arkaya sonuna kadar girdi. Nazlı ilk önce acıdığını söylüyordu ama biz girip çıkmaya başlayınca zevk iniltileri tekrar odayı doldurmaya başladı. Ben önünde geri hareket yaptığımda, Benedetto arkasında ileri hareket yapıyordu. Muhteşem bir ritim tutturmuştuk.. Nazlı’nın sıkı olan amının içinde diğer taraftaki Benedetto’nun aletini hissedebiliyordum.. efe karımın arkasına menilerini bıraktı…bense önüne… karımın her iki tarafından meniler dışarıya akıyordu… önce hep beraber duş aldık ve aramızda Nazlı olmak üzere sabaha kadar uyuduk.. sabah olduğunda Benedetto Nazlı’yla öpüşürken sevişmeyi tekrar balattı.. Nazlı’yı bir kez daha tost yaptıktan sonra kahvaltıya indik.. dört gün daha Nazlı’yı Benedetto ile aramızda inlettik. O yorulduğunda ben, ben yorulduğumda Benedetto devreye giriyordu.. neredeyse yataktan çıkamadı Nazlı orgazm esnasında iki erkek olduğumuz için onu uyarmaya devam edebildik.. kendi anlatımıyla, başka bir erkeğin dokunuşu, kokusu, öpmesi, tadı ve tavırları karşısında çok zevk almış, kendisini bir kraliçe gibi, iki kocalı gibi hissetmişti.. Ben ise onun almış olduğu zevk adeta benim zevkimi arttırmış, garip bir duygu içerisinde kalmıştım. Nazlı’yı kısacası paylaşmak hoşuma gitmişti.Bir haftalık tatilimiz bitti ve eve döndük. Döndük dönmesine ama o çılgın hafta aklımızdan çıkmıyordu. Nazlı’nın tavırları değişmiş insanlara mesafeli duruşu kalkmış, kıpır kıpır bir kadın olmuştu. Geceleri ise adeta suyumu çıkarıyor. Sevişirken gözler kapalı beni ve Benedetto’yu sayıklıyordu. Bir zaman sonra yaşadığımız o anları tekrar yaşayıp yaşamayacağımızı sordu bana. Ben de uygun ortam uygun insan olduğunda tabiî ki dedim. Nazlı geceleri msn ye takılmaya başladı. msn yi bu amaçla kullanan tek erkekleri buluyor, kamera açmadan yazdıklarıyla insanları azdırıyordu. Bazen birisine kafayı takıyor, onunla birlikte olup olamayacağımızı soruyordu bana. Ama ben internetten bulduğum bu tür ilişkiye karşıydım hala da karşıyım. Özellikle çevremizden yada yaşadığımız şehirden birinin olmasını istemiyordum. Neticede yaşadığımız büyük bir şehir ama İstanbul, İzmir kadar değil… biriyle bir daha karşılaşma olasılığı yüksek.. O kişinin bize musallat olacağını düşüyordum. Bu düşüncelerle kış geldi. Şubat ayında Nazlı’ya sürpriz yaparak, Bulgaristan’ın kayak merkezlerinden biri olan Pamporovo’ya bir tur satın aldım. Bu kayak merkezi Türkiye’ye yakındı ayrıca. Burada hem bir hafta tatil yapıp dinlenecek, hem de bildiğimiz ve bilmediğimiz kayakları imkan olursa yapacaktık. Nazlı bu sürprize bayıldı, sevinçle boynuma sarıldı. Hazırlıklara başladık. Tur otobüsü şehrimizden hareket edecekti. Sonunda Pamporovo’ya vardık, otel odamıza yerleştik. Her şey mükemmel görünüyordu. İkimizde sporu severiz. İyi tenis oynarız ama kayak yapmayı bilmiyorduk. İlk gün hemen kayak dersi almak istediğimizi bildirdik. O gün hocalarımızla tanıştık, tavsiye edilen kayak takımlarını kiralayarak temin ettik. Benim hocam iri yarı bir bulgardı.. Tihomir.. Nazlı’nın hocası ise benim ölçülerimde bir bulgardı.. Vasil.. buna sevindim.. çünkü partnerimizin benim yapımda olması tercihimdi.. nedense. Sanırım diğer erkeğin benden üstün olması hoşuma gitmezdi.. iki hocanın da İngilizcesi iyiydi. Güzel anlaşıyorduk. Ayrıca Vasil’in düzgün olmasa da çat pat Türkçesi de vardı. İkinci gün ilk dersimizi için sabahtan buluştuk. Ben öğlen olduğunda baya ilerletmiştim. Nazlı’yı ara sıra gördüm, o da alışmıştı, nede olsa sportif kadın.. Nazlı yemekte Vasil’in kendisi çok beğendiğini, sık sık iltifatlarda bulunduğunu, kendisinin de pas verdikçe, el temaslarının sıklaştığını anlattı. Benimki dimdik olmuştu bunları dinlerken. Öğleden sonra dersimiz yoktu ama otel dışında karşılaştık. İkisi beraberdi, Vasil’i kenara çekip, akşam yemeğine sonrasında bir şeyler içmeye davet ettiğimizi söyledim kendisine. İyi bir geyik olmuştum doğrusu.. Vasil kabul etti.. tabi sadece seni diye yineledim. Yemekte bize Tchevermeto adı verilen Türkçesi çevirme imiş spesiyalitesini tavsiye etti çok lezzetli bir yemekti doğrusu. Akşam yemeğini yedikten sonra otelin barında Bulgar şarabı içtik üçümüz. Bize burada Bulgar kayakçılarının antrenman yaptığını, dünyaca ünlü Atomic fabrikasının burada olduğunu, alışveriş yapabileceğimizi ve Bulgaristan’ın ikinci büyük şehri olan Filibe’nin yakın olduğunu, Filibe’de antik şehri, müze çevrilmiş eski Osmanlı evlerini, Arkeoloji müzesini, Sanatçılar Sokağını ve antikacıları gezebileceğimizi, dünyaca ünlü Batchkovo manastırı da ziyaret etmemizi tavsiye etti. Sohbet ilerlemiş dans müziği usul usul çalıyordu. Kadehindeki sonyudumu yuvarlayan Nazlı ayağa kalktı, Vasil’e dans etmek istediğini, kendisine eşlik edip etmeyeceğini sordu.. Vasil önce bana baktı, başımla onayladım. Piste çıktıklarında Nazlı Vasil’in boynuna sarıldı ve sarmaş dolaş dans etmeye başladılar. Sanırım Vasil bunu umuyordu ama ihtimal de vermemişti. Çünkü başta baya şaşırdı. Yarım saat kadar sonra yanıma döndüler, Nazlı kalkalım artık dedi. Ben de Vasile biraz daha şarap istediğimi odamızda devam edeceğimi, kendisinin de isterse bana katılabileceğini söyledim. Hınzır kaçırır mı? Tabiî ki geldi. Şarap güzeldi ama kesin sabah başım çatlayacaktı. Artık bu duruma alışmıştık, ben kadehleri doldurup, şerefe yapar yapmaz, Nazlı Vasil’in dudaklarına yumuldu. Ayakta ikisi öpüşürken, birbirlerini soymaya başladılar, ben de onlara katıldım, soyunmaya bu arada Nazlı’yı mıncıklamaya çalışıyordum. Ortam seks kokusu dolmuştu. Bir ara Vasil ile göz göze geldik, ortak der gibi ellerimizi havada vurarak birleştirdik. Ayakta Nazlı’nın ben arkasında Vasil önünde boynunu, sırtını, göğüslerini öpüyor, yalıyorduk. Ellerimiz bir önünde, bir arkasında, bir göğüslerinde her yerini uyardık. Vasil elinden tutp Nazlı’yı yatağa itti, bacak arasına kafasını gömüp yalamaya başladı, ben de ağzına verdim. O pozisyonda Nazlı inleyerek ilk boşalmasını yaşadı. Sarsılması bitmeden Vasil Nazlı’nın önüne girerek gidip gelmeye başladı. Nazlı bir yandan da hala bana saksofon yapıyordu. Vasil’in aleti benimkinden biraz daha uzun ama biraz daha inceydi. Girip çıkmaları seyretmenin verdiği azgınlıkla ilk önce ben Nazlı’nın ağzını doldurdum, sonrasın da Vasil menilerini Nazlı’nın önüne doldurdu. Üçümüz yatağa yığılıp kaldık. Önünden meniler sızan Nazlı duşa gidip temizlendi. Hadi toparlanın, daha yeni başlıyoruz dedi. Kadehlerimizde yarım kalan şaraplarımızı bitirdikten sonra Nazlı’yı öpüşürken kucağıma oturttum ve önüne pompolamaya başladım. Vasil arkadan sarılmış, Nazlı’nın boynunu öpüyor, göğüslerine masaj yapıyordu. Meme uçları füze gibi olmuştu Nazlı’nın. Yine gözlerini kısmış. Üstümde inip kalkarken anın zevkini çıkarıyor, çok güzel diye mırıltılar çıkarıyordu. Nazlı’yı üstümde sabitledim, sırtımdan tutup kendime çektim, o muhteşem kalçaları havaya kalktı, Vasil’e arkasını işaret ettim. Vasil aletini arkaya yaslayıp usulca içeri süzüldü. İşte Nazlı’nın favori pozisyonunu yine yaşıyorduk, tost olmuştu yine. Bu sefer ilk gelen Vasil oldu, arkasına menileri doldurdu, sızan menilerin benim aletin üstüne aktığını hissedebiliyordum. Arkadan Nazlı kasılmaya başladı. Kasılan önü beni boşaltmaya yetti ve menileri derinlere yolladım. Kadın resmen coşmuştu, doymak bilmiyordu. Özellikle Vasile hadi devam ama arkama girdin önce duş dedi Nazlı. Bu sefer sen önümde olacaksın diye nerdeyse talimat verdi. Ben yatağa uzandım. Vasil ve Nazlı duşa girdiler. Daha oradan çıkmadan Vasil’in bir kez de orada Nazlı’yı becerdiğini anladım seslerden. Nemli vücutlarıyla yatağa yanıma uzandılar, bu kez ben duşa girdim. Döndüğümde Vasil Nazlı’ya yumulmuş, öpüşüyorlar, göğüslerini yalıyordu. Bacak arasına girip bir kez daha girdi Nazlı’nın önüne. Manzara beni de tekrar etkiledi, yine dimdik olmuştu benimki. Koltuğa oturup seyrederek bir kadeh daha şarap yudumlamaya başladım. İyice kıvama geldiğimde, bana da yer açın bakalım dedim. Pozisyonu bozmadan yatakta yuvarlanarak Vasil alta geçti. Bu kez Nazlı bana arkasını sunuyordu. Islanan aletimi siyah inciye sürterek, kayganlaştırdım ve içeri usulca iterek girdim. Şimdi yine Vasil çıktığında ben giriyor, ben çıktığımda Vasil giriyordu, pistonlar iyi çalışıyordu. Bu seferinde gidip gelmeler uzun sürdü. Nazlı aramızda 2-3 kez sarsılarak boşaldı. Sonrasında biz onu yine meniye boğduk. Gece Vasil ile aramızda yattı Nazlı. Sabah kalktığımda Vasil altına almış yarı uyur olan Nazlı’yı yine pompalıyordu. Beş gün daha öğleden önceleri karda kayarak, öğleden sonraları gezerek, geceleri yatakta kayarak geçirdik ve tatilimizi bitirdik, Nazlı hüzünlenmiş ateşli bir şekilde öperek Vasil’e vedasını etti.Yaza kadar sevişmelerimizde bu kez Vasil vardı. Nazlı azgınlar gibi benim iliğimi yiyip bitiriyordu. Geçtiğimiz yaz ise Bodrum’a gitmeye karar verdik. Bodrum’da satın aldığımız her şey dahil tatilimizle yine beş yıldızlı otelimize gittik. Bu sefer işler kesattı, daha önce yaptığımız numaralar sökmedi. 10 günlük tatilimizin üçüncü günü bitmişti. Otelimiz Gümbet’teydi. Her şey güzel, odamız kocaman, yatağımız üç kişilikti, etraf turist kaynıyordu ama umduğumuz kişiyi bulamamıştık. Dördüncü gün her şey dahilde olmamıza rağmen Turgutreis tarafına gezmeye gitmeye karar verdik. Akşamına bi restaurantta rakı balık yaptık, otelimize dönüşe geçtik. Bitez yol kavşağında bir çift turist durmuş otostop yapıyordu. Onlarda Gümbet tarafına gitmek istediklerini söylediler. Yunandılar ama İngilizceleri iyiydi. Erkek olan adı Marsyas, esmer benden biraz uzundu. Kız ise benim boylarımda adı Kalika’ydı. İnce güzel bir esmer bombaydı oda. Uzun permalı saçları ile acayip ilgimi çekmişti. Nazlı’ya bak bulduk dedim ama Nazlı mızmızlandı. Kız var olmaz dedi. Bakarız bişeyler dedim. Aradığımızı bulamadığımız için bu duruma razı olur diye umutlanmıştım ama bakalım Yunanlılar tava gelecek miydi? Aracımıza binen gençlerle tanıştık. 20 li yaşların başlarındaydılar. Üniversitede tıp öğrencisi olan bu gençler, kendi imkanlarıyla Türkiye’ye tatile gelmişlerdi. Gümbet’te ucuz bir otel arayacaklardı. Ben bizim otelimizi anlattım ama onlar fiyatları duyunca orada kalamayacaklarını söylediler. Benim onları çok sevdiğimi kendilerine yardımcı olabileceğimi söyledi. Otele döndüğümüzde resepsiyonla konuştum, zoraki bir oda bulduk. Resepsiyona onların vereceği parayı benim çaktırmadan tamamlayacağım talimatını verdim. Onların yer sorununu çözünce odalarına yerleşmeleri için gönderdik. Sabah kahvaltısında saat 10 da buluşalım dedim. Sorunu çözmüştük ama parayı tamamladığımı son anda Marsyas anladı. Kalika’ya çaktırmamasını, benim yardımım olarak görmesini söyledim. Bana bunu aslında kabul etmeyeceğini ama artık işin işten geçtiğini söyleyerek binlerce kez teşekkür etti. Beşinci günümüzde kahvaltımızı ettik, havuzda yüzdük, güneşlendik, öğlen yemeklerini beraber yedik, aqua parkta su kaydıraklarında kaydık, çok eğlendik. Akşam yemeğini de beraber yedikten sonra diskoda dans ettik. İlerleyen saatlerde Bodrum barlar sokağına gitmeyi teklif ettim. Nazlı hayatından memnun değildi. Kalika’yı dövecekmiş gibi bakıyor, hiç eğlenmiyordu. Ona sabırlı olmasını kendisini Marsyas’a ve bana hazırlamasını söyleyerek, anın tadını çıkarmasını tavsiye ettim. Gittiğimiz diskoda beraber çılgınca dans ediyorduk. Bir ara Nazlı ve Kalika’nın konuşmasını fırsat bilerek, Marsyas’a karımı nasıl bulduğunu sordum. Marsyas çok güzel bir kadın dedi Nazlı için. Bizim niyetimizin onlarla güzel geceler geçirmek olduğunu ancak Nazlı’nın Kalika’yı istemediğini anlattım. Ben Kalika’ya bayılmıştım ama Nazlı onu istemiyordu. Marsyas’a bunu isteyip istemediğini sordum. Tabiî ki isterim dedi. Ama Kalika’yı nasıl saf dışı bırakacağız diye sorduğumda, ben hallederim dedi. Eğlenmeye devam ederken bira içiyorduk ama Marsyas Kalika’ya daha fazla içmesi için teşvik ediyordu. Otelimize döndüğümüzde açık olan barda Kalika’ya içirmeye dem etti. Kalika zavallı kız zom olmuştu. Hep beraber onu odasına götürüp yatağına yatırdık. Sonra üçümüz bizim odaya geçtik. Odaya girer girmez Nazlı Marsyas’ın boynuna adeta atladı, sarmaş dolaş şapur şupur öpüşüyorlardı. Nazlı Marsyas’ın giysilerini yırtarcasına çıkardı, aleti benimkinden az bir şey küçüktü. Sarmaş dolaş yatağa yuvarlandılar, ben hala giyiniktim. Aklım Kalika’daydı. Oraya gitmeli ve o güzel kızı becermeliydim ama nasıl? Marsyas kafasını Nazlı’nın bacak arasına gömmüş ateşli bir şekilde yalıyordu. Nazlı bir ara gözlerini açıp bana buraya gel dedi. Yanlarına soyunup gittiğimde benimkini iştahla emmeye başladı. Sanki iliğim çekiliyordu. Ben o pozisyonda iken Marsyas kasılmaya başlayan Nazlı’nın bacaklarını omuzlarına alarak içine daldı. Nazlı adeta koparacakmış gibi aletimi emiyordu. Aklıma Kalika geldi ve o anda Nazlı’nın ağzına patladım. Menilerin bir kısmı ağzından sızıyor, bir kısmını yutmaya çalışıyordu. Marsyas daha boşalmamıştı. Nazlı’yı yatakta domalttı ve tekrar içine daldı. Bende tekrar benim aleti kaldırması için Nazlı’nın önüne yattım. Ağzına aldığı aletimi 4-5 dakikada tekrar dimdik yaptı. Marsyas yer değişelim deyince, ben içine girdim, Marsyas ağzına. Saymadım ama Nazlı defalarca kasılmalar yaşamıştı. Nefes nefese bir öne gidip ağzına kökletiyor, bir geri gelip bana içine kökletiyordu. Nazlı’yı kucağımda havaya kaldırıp, Marsyas’ın aletinin üstüne oturttum. Önünden sızan sıvılarla arkasına masaj yapmaya başladığımda kalçalarını havaya kaldırmaya başladı Nazlı. Biraz sonra arkasına daldım. Yine tost olmuştu benim güzel karım. Yer değişerek arada duş alarak iki kere daha tost yaptık Nazlı’yı. Üçümüz de yatağa yığıldık. Sabah olmak üzereydi ama ben uyumamak için artık direniyordum. Marsyas ve Nazlı kendilerinden geçtiklerinde, usulca kalktım ve Kalika’nın odasına gittim. Maksadım uyurken onu da becermekti ama daha birkaç dakika Kalika’yı setretmiştim ki, kapı çaldı. Açtığımda Nazlı’yı karşımda buldum. Eğer düşündüğümü yaparsam, bir daha hiçbir şeyin şimdiki gibi olmayacağını, beni paylaşmak istemediğini söyleyerek tehdit etti. bir yandan da gözlerinden yaşlar sessizce sızıyordu. Peki diyerek odadan ayrıldık. Daha sonraki geceler Marsyas, Kalika’yı sarhoş etmek yerine her şeyi açıkladı. Kalika çok bozuldu ama bu tatili benim ısmarladığımı da öğrendiği için geceleri yalnız kalmaya razı oldu. Bu tatilde Nazlı’ya tamam dedim Kalika’yla olmayacağım ama o da katılsın. Marsyas ile olurlar, yada sende onunla olabilirsin dedim ama kabul ettiremedim. Kalika’yla olamasam da benim için de çok zevkli dört gece daha geçirdik. Dönüşte onları İzmir’de bırakarak evimize döndük. Fazla sorunlu olsa da istediğimizi almıştık bu tatilden Geceler artık ben Marsyas oluyordum Nazlı için. Çaktırmıyordum ama ben Nazlı yerine Kalika’yı düşünüyordum. İçimde uhde kalsa da bunu bir gün Nazlı’nın izni olarak yaşayacağıma umutluyum Günler böyle geçerken eylülde üniversite kampüsünde bir işim çıktı. Zaman öğlen zamanıydı. Bir şeyler atıştırırım diyerek öğrenci kantinine gittim. Tost ve ayranımı alıp kenarda bir masaya oturdum. Duvardaki panoda ev arkadaşı arayan öğrencilerin ilanları vardı. Aklıma o an bir fikir geldi. Ben de sanki öğrenci bırakmış gibi bir ilan bıraktım oraya. Telefon numaramı vererek erkek ev arkadaşı aradığımı belirttim. Nazlı bu iş olursa artık tatilleri beklemek zorunda kalmayacaktı. Ona müthiş bir sürpriz olacaktı bu. Beni ilk arayan iki öğrenci ile buluştum ayrı ayrı. İlki çok uzun boyluydu. Oğlumun adına onunla görüştüğümü ancak kendisinin bir ev arkadaşı bulduğunu söyleyip, kusura bakma dedim ve yolladım. İkinci çocuk ebleh tipliydi. Onu da eledim. Üçüncü benim boyutlarımda, yakışıklı bir gençti. Adı Onur olan genç yakın bir şehirdendi. Anlattığına göre de orta halli bir ailesi vardı. Burada ikinci yılıydı, ilk yılında yurtta kalmış şimdi ev hayatı yaşamak istiyordu. Ona da oğlumun adına görüştüğümü söyledim ve gel evi göstereyim dedim. Bizim eve gittik. Çocuk afalladı, durumu tabi anlayamadı. Benim evli olduğumu, biseks dışında değişik zevklerimizin olduğunu, eşimin çok güzel bir kadın olduğunu anlattım. Resimlerini gösterdim Nazlı’nın. Eğer kabul ederse bizle kalabileceğini, kira, harçlık ve yemek derdinden kurtulacağını kendisine anlattım. Ama benim ortağım olacaktı bu şartı da belirttim. Ayrıca sana Nazlı onay vermezse, bunların aramızda kalması şartıyla kendisine benim ev bulacağımı da ekledim. Onur’un karşısına hayatının fırsatı çıkmıştı ama benim şartlarım da bir genç için ağırdı. Nazlı kıskançtı ve Onur’un da benim gibi başka bir bayanla ilgilenmemesi gerekiyordu. Onur da benden bir ricada bulundu eğer Nazlı’yla olursa ilk keresinde baş başa olmak istiyordu. Çekincesi bendim. İstediği gibi olursa çekinmesini daha kolay atlatacağını düşünüyordu. Eğer Nazlı Onur’a onay verirse Onur Nazlı’nın benden sonraki ilk Türk erkeği olacaktı. Etrafta önemliydi tabi. Planıma göre; komşulara, akrabalara çok yakın okul arkadaşlarımızın oğullarını evimize kabul ettiğimizi söyleyecektik. Çocuğumuz olmadığından çalışma odası, kondisyon odası olarak kullandığımız çocuk odasını da Onur’un odası gibi gösterecektik. Geriye sadece Nazlı’nın oluru kaldı. Gerçi hayır diyeceğini sanmıyordum. Olmaz derse sadece Onur’un yaşı problem olabilirdi. Benden 23, Nazlı’dan 13 yaş küçüktü. Olsun erkekti işte Nazlı’ya telefon ettim. Misafirimiz var akşama dışarıda yemek yiyelim dedim. Kim olduğunu sordu? Ben de sürpriz olduğunu söyledim. Onur ile evden çıktık, aracımızla önce Nazlı’yı aldık. Araçta tanıştırdım onları. Nazlı’yı görünce Onur’un heyecanının doruk yaptığını hissettim. Bir arkadaşımın oğlu olduğunu, burada üniversitede öğrenci olduğunu söyledim Onur için. Ama Onur tembihliydi, ben bir açıklama getirmeden bir şey söylemeyecek, durumu bildiğini çaktırmayacaktı. Çarşıda aracı bir otoparka bıraktıktan sonra yürüyerek yemek yiyeceğimiz kebapçıya gittik. Sonrasında burada deniz yok ama barları ve diskoları ünlüdür. Canlı müzik olan bir bara götürdüm onları. Elma dilimi patateslerimiz, çerez, cips ve tabiî ki bira ile sohbete başladık. Nazlı baya bir ilgilenmişti Onur ile. Dersler nasıl, nerde kalıyorsun bir sürü soruya boğdu çocuğu. Bir ara Onur lavabo için yanımızdan kalktığında, Nazlı’ya Onur’dan hoşlanıp hoşlanmadığını sordum? Evet onunla birlikte olmayı istiyordu cevap netti. Bir müddet sonra oradan kalkıp eve döndük, Nazlı’ya eğer Onur’u sürekli isterse bizim evimizde kalacağını söyleyerek planımı açıkladım. Nerdeyse havalara sıçradı zilli. Resmen iki kocası olacaktı artık. Hem de bir haftalığına, beş günlüğüne değil, aylarca, yıllarca. O gece şerefine bir şişe Chivas Regal viski açtım. İçmeye devam ediyorduk. Artık hepimiz planı bildiğimiz için, yorumlar ve sohbet bu yöndeydi. Nazlı odamıza gitti üstünü değişeceğini söyledi. ben Onur’a kafa işareti yaptım, baş başa istiyordun ya git onun peşinden dedim. Onur kalktı, ürkek adımlarla yatak odasına gitti. Seyretmedim onları ama sabaha kadar seviştiklerini uyandıkça duydum. Sabah tuvalete giderken Onur ile karşılaştım. Nasıl iyi geçirdin mi geceyi diye sordum. Ağabey çok şanslıyım, çok güzel bir karın var dedi. Bana murat demesini bundan sonra rica ettim. Hem artık senin de karın o dedim. Nazlı iş yerine gidemedi o gün. Gündüz yine sevişmeye devam etmişler. Bir ara gidip Onur’un yurttan eşyalarını toplayıp gelmişler ve çocuk odasına yerleştirmişler. Güzel birde yemek hazırlamış Nazlı hem de rakılı. Akşam yemeğinde, Nazlı artık bu gece Murat’ta yanımızda olacak tamam mı anlaştık mı Onur diye talimat verdi. Onur tabi, tabi dedi. Rakılar aktıkça ortam yine ısındı. Nazlı Onur’u ve beni ellerimizden tutup mutfaktan yatak odasına doğru çekti. Espri ile hadi iş başına diyordu. Şans yarın pazardı. Odadan girdik Onur’a sarılarak öpüşmeye başladı. Onu bırakıp bana sarıldı. Benimle öpüşürken kemerimi çözmeye çalışıyordu. Yardım ettim. Onur öylece bizi seyrederken onu da arkasına doğru çekti. Onur boynuna öpücükler konduruyor elleriyle göğüslerini sıkıştırıyordu. Ayakta ortada Nazlı üçümüz sarmaş dolaş öpüşüyorduk, dudakları bir bende bir Onur’daydı Nazlı’nın.onları yatağa doğru çektim elbise eteğini yukarı doğru sıyırırken Onur kafayı içeri daldırıp g-stringini aşağı doğru sıyırdı. Üst kısmını kaldırıp elbisesini başından çıkarttım Nazlı’nın. Çoktan şapırtılarla önünü yalamaya başlayan Onur Nazlı’yı kıvrandırmaya başlamıştı. Sutyenini çıkartıp ağzımı göğüslerine dayadım, çok kısa sürede sarsılmaya başlamıştı Nazlı. Kasılırken ben ağzına Onur önüne girmiştik bile. Süpersiniz, çok güzel diye arada belli belirsiz mırıldanıyordu Nazlı. Yatakta kendime doğru çektim Nazlı’yı ve dört ayak pozisyonuna getirip bu sefer önüne ben girdim. Kafası zaten Onur’un önünde olan Nazlı Onur’a da saksafon yapmaya başladı. Bu pozisyondan sonra Onur ters şekilde Nazlı’nın altına girdi. Önüne dil darbeleri atmaya başladığı için ben içinden çıkıp Nazlı’nın arka deliğine girdim. Bu esnada Onur ile 69 pozisyonunda oldukları için Onur’unkini ağzına almıştı. Bu pozisyondayken sarsılmaya başladı. Kasılması yine beni tetikledi ve arka deliğini doldurdum. Yerimden kalkıp baş tarafına doğru geçtim. Onur ağzına dolduruyordu menileri Nazlı’nın. Ağzından hiç çıkarmadan hepsini yuttu. O zaman gördüm Onur’un aletini, benimkinden kalın ve bir kaç cm. uzun gibiydi. Ben arka deliğe girdiğim için duşa girdim. Döndüğümde Onur’un üstüne çıkmış inip kalkıyordu Nazlı, yanlarına yatarken Nazlı’yı tutup kendi üstüme çektim ve kucağıma oturtturdum. Onur’a arka sırasının kendisinde olduğunu söyledim. O da ikiletmeden geçti arkaya ve daldırdı. Nazlı alışkındı ama yinede bir acı ifadesi ah dedi. Pistonlar sırayla gidip gelip Nazlı’nın içini meniyle doldurduğunda yatağa yığıldık. Sabah bir kez daha tost yaptık ve Nazlı’yı, hiç utanmadan çıplak kahvaltımızı yaptık. Arada bir reçel, bal, şokellamızı Nazlı’nın üzerine sürüp öyle yedik. Akşama kadar sürdü sevişmemiz. Artık Onur’un bizle kalmaya başladığı 8 ayı doldurdu. İlk 2-3 gün sonunda daha geniş bir yatak aldık. Üçümüz aynı yatakta ortada Nazlı öyle uyuyoruz. Kim boşsa o Nazlı’nın ateşini söndürüyor. İlk bir ay kim Nazlı’yı nerede yakaladıysa orada işi bitiriyordu. O ay içerisinde işlerimiz de sarpa sarmaya başlamıştı. Neyse ki sonra durum normale döndü. Kendisine gelen ev kirası, erzak parası, elektrik, su ve harçlık parasını harcamadığı için, Onur Nazlı’ya bir tek taş almış. Nazlı onu benim tektaşın yanına taktı. Ayrıcalık olmasın dedi. Resmen iki kocası oldu ama Onur’a daha az güveniyor. Arada sırada ona okulunda baskınlar düzenliyor, bazen takip ediyor. Ancak Onur sözünde duruyor, hayatında başka bir bayan yok. Hikayem burada bitiyor. Bu arda biz üçümüzün isimleri tabiki takma isimdir. Gelen yorumları Nazlı ve Onur ile paylaşacağım. Bakalım ne diyecekler.

Bir cevap yazın