ilk; en özeldir…

Herkese mrb. Ben İstanbul’da yaşayan 18 yaşında bir gayim. Şu anda anlatacağım hikaye tamamen bir aşk hikayesidir. İşte bu yüzden    eşcinselliği bir sex boyutu olarak görenler bunu okumaya hiç başlamasınlar. Bu hikaye tamamıyla gerçek olup, hiçbir ekleme bile yapmadan anlatacağım    bir hikayedir.Uzun yazacağım için şimdiden hepinizden özür dilerim. Çünkü anlatacağım hikaye ilk deneyimim olduğu için aklıma her gelişinde hala o zevk ve heyecanla yaşıyorum.Herneyse, ailemden kimse veya çevremden herhangi biri sadece netteki birkaç arkadaşım dışında kimse gay olduğumu bilmez. Dışardan    bakıldığında da pek gay görüntüsü sergilemem. Normal bi erkek gibiyimdir çoğunlukla. Ama erkeklere hele bazılarına, tutku derecesini aşabilecek bir istek .    ve haz duyarım. Benim beğendiğim tip daha çok kaslı ve gerçekten erkeksi, yakışıklı gaylerdir. Bu gaylere de daha çok nette rastlarım. Her zaman azdığımda resimlerine baktığım birkaç tane gay model var. Onlarla tek bir ilişki yaşamak için her şeyimi verebilecek durumdaydım, ta ki geçen yıla kadar…Ve yavaş yavaş konuma giriyorum. Ailemle her yıl sömestr tatilinde gittiğimiz tatil köyüne gitmiştik yine. Orada daha çok yaptığım biraz spor ve can sıkıntımı geçirecek birkaç faaliyetti belki de. Her sabah kahvaltıdan sonra loby’e geçer, elime gazetemi ve yanında bir nescafe’yi de alıp gelen geçeni süzer, belki yakışıklı birini kestiririm umuduyla, etrafımı güzelce seyrederdim.Yine    böyle bir gün her sabah olduğu gibi kahvemi içerken karşımda onu gördüm. İlk anda kendi kendime “Oğlum sen yine çok azdın, kendine gel, sapıtma!” dedim. Gözlerimi iyice ovuşturup bi daha baktığımda artık kendimden emindim, yanılmıyordum, o buradaydı, tam karşımda o güzel yüzüyle ve müthiş vücuduyla duruyordu. Her azdığımda nette resimleriyle .    avunduğum erkek resmen karşımdaydı. O anda kafamda öyle şimşekler çarptı ki, hemen bir şey yapmam gerektiğini düşündüm.Çünkü o an ikinci kez düşünmek için kaybedeceğim zaman bile, hayatımda karşıma belki de    tek bir seferliğine çıkmış bu fırsatı mahvedebilirdi. Hemen yerimden kalktım ve onun durduğu asansörün önünde baklemeye başladım. Bir yandan da “Gerçekten o mu?” diye tam olarak bir tanı koymaya çalışıyordum. Az sonra asansör geldi ve birlikte bindik. Hemen “Kaça?” diye    sordum. aslında bu soruyu sorma amacım farklıydı, gerçekten oysa Türkçe anlamayacaktı ve ben de tamamen emin olacaktım.Ve resmen mucize gerçek oluyordu, döndü ve “Pardon, I can’t speak Turkish, sorry…” diyiverdi. Ben de hemen önemli olmadığını söyleyerek onu nazikçe cevapladım.Biraz sonra katlarımıza gelmiştik ve asansörden ayrıldık. Odaya gittiğimde beynimde milyonlarca soru vardı: “ Acaba ne zaman gelmişti? Ne zaman gidecekti? Tahmini olarak şimdi ne yapacaktı? Takip mi etseydim? Yoksa içgüdülerime güvenip kendim gibi mi davransaydım?…”Ne yapmam gerektiğine karar veremeyince en iyisi    üstümü değiştirip havuza inmek diye düşündüm. Ne de olsa oteldeki herkes eninde sonunda havuza gelecekti. Yaklaşık bir 10 dk. sonra havuzdaydım ve içgüdülerimde doğru çıkmıştım. O da havuzdaydı.Oturduğu yerin tam karşısına geçip bir süre onu izledim. Elinde bir CD-Çalar bir onunla uğraşıyor bir etrafa bakıyordu. Tam da şimdi ne yapsam da onunla konuşsam falan derken Allah yüzüme mi güldü ne, cankurtaran yanına gitti ve ona birşeyler söylemeye başladı. Cankurtaran söylediklerini anlamadığını görünce etraftan konuşabilecek birilerine bakmak için arkasına döndü.    İşte tam da benim için hazırlanmış bir tiyatro sahnesi gibiydi o an. Hemen yerimden kalktım ve hızlıca yanlarına gittim. Yıllardır .    aynı otele gidip geldiğimiz için cankurtaranla baya bir muhabbetim vardı. Yanlarına gidince hemen ne olduğunu sordum cankurtarana. Bi anda onunla göz göze geldim ve bana gülümsediğini gördüm. İçim daha da bir hoş olmuştu. Herneyse, cankurtaran onun havuza çok yakın oturduğunu, geriye kayması gerektiğini söyledi. Ben de tabi şahsi bir “hızır” olarak hemen İngilizce’ye çevirdim cankurtaranın dediklerini.O da hemen sandalyesini    geriye kaydırdı ve tekrar oturdu. O sırada zaten cankurtaran yanımızdan ayrılıyordu. Daha sonra, nazik çocuk ya tabi, dönüp hemen teşekkür etti ve çok canının sıkıldığını istersem ona biraz katılıp katılamayacağımı sordu. Tabi ben de bunu havada beklediğim için hemen atladım.    Olur falan derken iki dk. sonra onun yanındaydım. Hemen sohbete başladık.Konuştuklarımız havadan sudan muhabbetlerdi. Zaten o anda ne konuştuğum bana göre hiç de önemli değildi, önemli olan o anda onunla konuşuyor olmamdı.Bu şekilde yaklaşık bir 45 dk. konuştuk herhalde. Daha sonra ben saunaya gireceğimi, onun da gelip gelmek istemeyeceğini sordum ve o da hemen kabul etti tabi. Saunaya girdiğimizde oturduk ve sohbete devam ettik. Ama bu sefer daha yavaş ve sakin konuşuyorduk.Çünkü yanımızda 5 veya 6 kişi daha vardı. Ve    yabancı dilde de konuştuğumuz için sürekli bize bakıyorlardı. Bir ara karşımızdaki iki genç kızın, allahın kaşarları, bizim hakkımızda bişeyler söylediklerini duydum ve sinirlendim. O anda yanımdakine bakmadan direk dışarı çıktım ve kapıyı arkadan hızla çarptım. Saunanın kapısının yanındaki duşlara gittim    ve 20 saniye ya geçti ya geçmedi benimki geldi.Biraz bozulmuştu anlaşılan ama belli etmemeye çalışıyordu. “Ne oldu? Yanlış bişey mi söyledim içerde? Neden böyle bi anda çıktın?” diyince resmen içim eridi ona. Bi insan bu kadar mı düşünceli olurdu. Ben    de o anda istemsiz bir hareketle elimi yanağına götürdüm ve “ Yok ya, senle alakalı bir şey değil, içerdeki kızlara sinirlendim.” dedim. Elimin onun yanağında olduğunu o anda fark ettim ancak ve hemen “Pardon!” dedim. O da “Önemli diil. Dert    etme.” diyince daha da bi içim rahatladı. Sonra saunadan çıktık ve ben havuzda sıkıldığımı ve hamama gitmek istediğimi söyledim. O da “Olur, gidelim.” dedi.5 dk. sonra hamamın kapısındaydık. Ben önce buhar banyosuna girmek istedim ve onu da beraberimde sürükledim içeri. İçerde oturduk ve sohbete koyulduk. Bu arada artık onun o muhteşem ötesi vücudunu yakından görme fırsatına da erişmiş oldum. Yan yana oturduğumuz için çok yakından konuşuyorduk. İçerinin de buhar havasından mı ne bi anda başım döndü herhalde ki, kendimde dildim,elimi onun karnına attım. Sonra hemen geri çektim. Ama o bundan rahatsız bile olmamıştı. Ben de devam edip, “Vücudun baya iyiymiş…” dedim ve o da “Sağol.” dedi. Sonra ben ne kadar zamandır böyle bir vücudumun olmasını istediğimi ama bi türlü bunu gerçekleştiremediğimi söyledim. Bu şekilde onun vücuduna övgüler yağdırırken, bir anda “İstersen dokun, test etmiş olursun hem.” dedi. Ben ciddi olmadığını düşünüp gülünce elimi aldı ve karnında gezdirmeye başladı. “Nasıl? İyi .    mi bari?” diyince ben de, “Ne iyisi, mükemmel ya.” diye    cevap verdim. Birkaç saniye içinde elimi sıkıca tutmaya başlamıştı ve kısa ama çok anlamlı bir sessizlikten sonra gözlerime bakarak, “Biliyor musun? Gerçekten de çok tatlısın.” dedi. Ben tabi buna dayanamayıp, artık eriyip gitmiştim. O anda sadece gülümseyebildim. Ve işte film .    koptu…Dudaklarıma öyle bir yapıştı ki nerdeyse zevkten fıttıracaktım. Artık ben de ona karşılık vermeye başlamıştım ve neler olacağını çok iyi    sezebiliyordum. Bence hayatımın en ateşli seksini yaşamak üzereydim ve bu hiç de öyle kolay kolay başka sekslerle kıyaslayabileceğiniz bir şey diildi. Deli gibi öpüşüyorduk. Bir porno yıldızının ya da modelinin her neyse, böyle öpüşebileceğini bilmek süperdi. Onun kollarında olmak daha da süperdi. Aşık olmak, o anda tam bir anlam kazanıyordu. Şu söz doğruydu; aşk seks ile pekiştirilip güçleniyordu.Bir 10 dk. öpüştük ve sonra yanımdan kaktı ve kapıya uzandı. Kapıyı yavaşça kilitledi ve beni yanına çağırdı. Kalkıp hemen gittim tabi, yanına .    gittiğimde kulağıma yaklaştı ve “Benimle duş almak ister misin sevgilim?” diye fısıldadı. Ben yine sadece gülümsedim, ve birlikte buhar hamamındaki    tek duşa girdik. İçerisi zaten buhar dolu olduğu için sırılsıklam terlemiştik. Yavaşça eğildim ve üstündeki şortu indirdim. O kdr güzel bir siki vardı ki, taş gibiydi, karşımda beni bekliyordu, semsert havaya kalkmıştı ama o anda ben daha onun sikini değil,    kendisini istiyordum. Tekrar ayağa kalktım ve en güzel fantezimi gerçekleştirmeye koyuldum. Duşta sevdiğim biriyle öpüşüyordum.Biraz sonra artık birbirimiz için arzumuz    bizi tamamen aşmıştı. Eğilip bnm şortumu indirdi ve onunkinin yanında şekilsiz sayılabilecek aletimi zevkle ağzına aldı. Aman allahım, o nasıl    bir yalayıştı, nerdeyse zevkten ölebilirdim. O kadar narin, o kadar güzel, o kadar seksiydi ki, ellerim ayaklarım tir tir titriyordu…Daha    sonra çok zevklendiğimde kendimi sıktım ve onu kaldırdım ve duştan ayrılıp oturma yerlerine geçtik. Karşıma oturttum ve önüne eğildim. Kendimi o kadar sıkmıştım ki her an gelebilirdim ama bunun olmasını istemiyordum. İlk ilişkimden alabildiğim kadar zevk almak istiyordum.Ben tam onunkini azıma alacakken, eğildi ve “ Seni seviyorum.” dedi ve dudağıma bir öpücük daha kondurdu. Ardından ben en şiddetli halimle onun    sikini emmeye başladım. Ama bu öyle böyle bir emme değildi, kendimi sanki yaz sıcağında susuz kalmış, suyu bulunca da feleğini şaşırmış biriymişim gibi hissediyordum. Ona bu zevki yaşatmayı da çok istiyordum.Sikini ağzımda ileri geri hareket ettirirken birden sıkı sıkı kasılmaya başladı. Ben rahattım, kendimi tutabilmiş ve şu anda kıvamdaydım ama şimdi o rahat değildi ve ben onun da bu seksi    yaşayabileceği kadar zevkli bir şekilde yaşamasını istiyordum. Ve o anda onu durdurdum. Ayağa kaldırdım ve arkamı döndüm. Onu kendime çekerek    benimle tamamen bütünleşmesini sağladım ve artık ayakta sevişiyorduk. O benim boynumu öpüyor yalıyor, ben onun ellerini parmaklarını kollarını yalıyordum.İlk seferim olacağı için endişeliydim. Nasıl girecek? diye endişelenirken, o da endişemi anlamış olacak ki beni döndürdü ve “Sen merak etme. Asla    seni incitmem.” dedi ve beni tekrar duşa götürdü. Suyu tamamen açtı ve benim götüme tutmaya başladı. O anda buhardan düzgün nefes alamıyor olabilirdim ama şunu hissedebiliyordum: Zevk içerisinde mest olmuştum…Sikini yavaşça götüme doğru ittirdi, çok az da olsa parmaklarıyla deliğimi genişletmeye çalıştı ve sonra sikinin ucunu, sadece ucunu götüme bir anda ittirdi. Hızlı girince tek bir anlık çok büyük bir acı yaşamıştım ama daha sonra bu acı yerini inanılmaz bir tatmin duygusuna bıraktı. İçimde onun gidip gelmesi, benim onunla olmam    bana yetiyordu. İçimde o kadar profesyonelce gidip geliyordu, o kadar rahat sikiyordu ki içimden çıkmasını istemiyordum ama yine kasılmaya başlamıştım. Onu becermeden boşalmak istemiyordum ve sikini geri iterek içimden çıkardım. Dönüp, “Sıra sende, görelim yeteneklerini.” dedim ve oturma yerlerine doğru    yürüdüm. Tek elimle onu çekiyordum, çünkü elini hiç mi hiç bırakmak istemiyordum. Oturma yerlerinin birine oturdum ve yüzü bana dönük bi şekilde üstüme oturmasını istedim. Onu istiyodum, götünü de kendisini de. Sikim içine o kadar rahat girmişti ki şaşırıp kalmıştım. Ama sanki girdikten sonra götü sikimi kavramış içine çekiyormuş gibi hissettim. Gidip gelmeler, öpüşmeler, sevgi sözcükleri, inlemeler… İstemediğim kadarı vardı.Kendi kendime işte erkek böyle, seks de böyle olur diyordum. Yaklaşık bir 5 dk. sonra kendimi artık tutamıyordum ve “Geliyorum aşkım!” .    diyerek neredeyse kilolarca içine boşaldım. Benden hemen sonra dayanamayıp artık o da boşalmaya başlamıştı. Benim göğüslerim ve vücudumdan, onun ise    götünden oluk gibi döl akıyordu.Ve bitmiştik. Artık tamamen tükenmiştik. Sikim hala onun içindeyken, hala benim kucağımda otururken kafasını omzuma yasladı ve “Seni gerçekten seviyorum, hep senin olacağım…” diye fısıldadı. Ben de “Ben de!” diye cevap verdim ve tekrar öpüşmeye başladık. Birkaç dakika sonra hamamdan çıkmış, onun odasına doğru gidiyorduk. Kimbilir daha neler yaşayacaktık, neler olacaktı… ama onun yanındayken hiçbir önemi    yoktu bunların. Onunla olmam bana yeterdi.Biliyorum, hakkaten uzun oldu ama dediğim gibi insan ilkini her zaman diğerlerinin üstünde tutuyor. Eğer bu hikayem beğenilirse daha otelden ayrılmadan neler yaşadığımızı da anlatabilirim. Sakın şansınız olmadığını düşünmeyin. Kendini en şanssız gören “ben” bile    bunları yaşayabildiysem, gün gelir kesinlikle kaderiniz size de güler… Gönderen: GenC_GaY
Canli sikiş sohbeti yapmak için beni araya bilirsiniz. 00 353 5157 37 08

Bir cevap yazın